Niyazi SANLI
Benim için su götürmez bir gerçektir ki yeryüzünde görebileceğiniz en vahşi canlı insandır. Ondan daha vahşisi ise başka bir insandır.
-Peki, bunun istisnası var mıdır?
-Kesinlikle hayır. Yoktur.
İnsanların hayatın olağan akışı içinde nasıl davrandıkları hiçbir zaman umrumda olmadı. İnsan karakteri ve insanın içindeki canavar kriz durumlarında ortaya çıkar. Olağanüstü durumlar bir insanı tanımak için en iyi zaman dilimleridir.
İnsanların savaşta ne yaptıklarına bakın. Deprem olup da sokakta kaldıklarında evlerin nasıl yağmalandığına bakın. Aç kaldıklarında diğer insanlara nasıl davranıyorlar?
En önemlisi düşmanlarına nasıl davranıyorlar?
Dünyanın en merhametli insanı sandığımız bir insan bile, düşmanları sözkonusu olduğunda gözünü kırpmadan karşısındaki insana silahı doğrultur ve tereddüt etmeden tetiğe basar.
“Ama o düşman.” demeyin. Birbirini düşman gören her iki taraf da tetiğe basar.
İnsandan başka hiçbir canlı türü kendi türünü öldürmez, onun yiyeceğini elinden almaz, vatanını işgal etmez. Kendi türünü öldürmek ve yok etmek için kitle imha silahları üretmez. Bombalamaz. Üstelik kendi türünü öldürünce bayram kutlamaz, o günü bayram ilan etmez, zafer anıtları dikmez. Hiçbir canlı türü, kendi türünü öldürmek için organize ordular kurmaz, atom bombası atmaz. Karıncalar diğer karıncaları öldürmez. Aslanlar diğer aslanları öldürüp yemez, elindeki avını almaz; ortaklaşa yerler, yardımlaşırlar.
Tarihe bakın!
En büyük kahramanlar, en çok insan öldürenlerdir.
Cengiz Han milyonlarca insan öldürdü ve dünyanın en dahi komutanlarından ve kahramanlarından biri kabul ediliyor. Bütün kahramanlarımız maalesef en büyük katiller.
Ama biz fetih için yaptık, ama biz millet ve vatan için savaştık, ama biz kendimizi savunduk; bütün milletler ve eli kanlı katil kahramanlarımız bunları bütün dillerde söylüyorlar; biliyor musunuz? Hatta ben bir film izlemiştim. İki ordu karşı karşıya geldi. Her iki taraftaki askerler de aynı cümleyi tekrar ediyordu arka arkaya: God with us! (Allah bizimle!)
Ve hiçbir canlı türü, insandan başka, karnı doyunca yiyecek depolamaz. Bunun tek istisnası kış uykusuna yatan hayvanlardır. Avlanır, yer, karnını doyurur; acıkınca tekrar avlanır.
İnsan öyle mi?
Dünyayı verseler doymaz, hep daha fazlasını ister. Herşeye sahip olmak ve hükmetmek ister; diğer insanların ölmesi, öldürülmesi, aç kalması umurunda olmaz.
İnsanoğlunun daha fazla toprak, daha fazla güç, daha fazla iktidar, daha fazla kadın, daha fazla para için yapmayacağı yoktur.
İşte bu tevehhüm-ü ebediyet duygusu!