• HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Seb-i Yelda
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Seb-i Yelda
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
KÜÇÜK EVİN BÜYÜK HAYALLERİ

KÜÇÜK EVİN BÜYÜK HAYALLERİ

Temmuz 25, 2025
içinde Dergilerimiz, ZEYNEP GÜLŞEN
Reading Time: 4 dakika okundu
0

ZEYNEP GÜLŞEN

Büyük yeşil kapı kaç kez kutlu misafire açtı kanatlarını. Cuma günleri o gelirken nasıl bir heyecan içindeydi kim bilir? Alaaddin Bey kapıya yaklaşınca hemen iki adım öne geçer, kapının kolundan tutar ve hafifçe açıverirdi. Sonra da misafirlerin geçmesi için iki adım geri çekilirdi. Kapı kapandığında içerde derin bir huzur hissedilirdi. 

Kutlu misafir çok konuşmazdı. Yüzünde dalga dalga hüzün okunurdu. Susması da konuşması gibi hikmet yüklüydü. Evdekilerin hâl hatırlarını sorar, kısa da olsa onlarla hasbihal etmeyi severdi.   

O evde onu bekleyen babaannem beyaz örtüsünü özenle örter, elinde tesbihi cam kenarında beklerdi Hocaoğlunu. Hacca aynı kafilede gitmişler, hac vazifelerini birlikte yapmışlardı. O kutsal mekanlarda Hocaoğlunu kendine rehber edinmiş, okuyacağı duaları hep ondan istemişti. Orada ondan öğrendiği duaları da ömrü boyunca kendisine vird edinmişti. 

Annem her zaman özenle yapardı yemeklerini. Mercimek çorbasına koymak için ekmekleri küçük küçük küpler halinde keser tereyağında kızartırdı. Kızarmış ekmeleri çorbanın içine, servis yaparken ilave ederdi. Porselen büyük kayık tabaklarda et servisi yapar, tek lokmalık biber dolmalarını sanatçı edasıyla sıralardı. Üzerini halka halka kesilmiş limonla süslemeyi de ihmal etmezdi. Evde bayram havası eserdi Ramazan ayında. Hele hele kalabalık iftarlar…

O gün yetmiş kişi gelecekti iftara. İki ev ötede yeni yapılan üç katlı bir evin çatı katına komşulardan toplanan kilimler serilmiş, mekân mescit haline getirilmişti.  Komşuları alışkın idiler bu ailenin bereketine.  

“Alaaddin Bey bu evin bereketi var.” derdi o kutlu insan. Alaaddin Bey de imkânı olmasına rağmen uzun zaman değiştirmedi o eski evi. Bereket gitsin istemiyordu demek ki. O mübarek zatın ayakları basmıştı zeminine, gözleri dokunmuştu duvarlarına, onun kalbinden ne güzellikler akmıştı evin ruhuna. Yağmur yağdığında evin tavanın birçok yerinden sular damlardı içeriye. O bunu dert etmez ve “Evimizin bereketi Suna’m!” derdi refikasına…

İki kişinin zor sığdığı küçücük mutfakta hazırlanırdı onlarca misafire yemekler. Akılla izah edilecek şeyler değildi. O kutlu misafirin özel su bardağı vardı. Büyük bir bardak. Kıtlama şekeri porselen kapaklı kâsede her daim hazır bulunurdu. Tekli koltukta oturur, beli ağrıdığı için postaki ile kaplanmış bir tahta konurdu arkasına. Hayal meyal hatırlıyorum bunları ve anlatılanlardan biliyorum.

İftar zamanı geldiğinde hurma ve zemzemle oruçlarını açan misafirler akşam namazını kılmak için iki ev ötedeki mescid haline getirilmiş terasa geçerlerdi. Mahalle buut mu boyut mu değiştiriyordu, bilinmezdi. Anlam verilemeyen güzel bir atmosfer oluşuyordu ve ılık bir meltem gibi sarıyordu ortalığı. Huzur ve sükûn, mahalle sakinlerini tesiri altına alıyordu. Bu eski evde yine bir kutlu zaman dilimi yaşanıyordu. 

Namazdan sonra evin her odasına ve bahçeye boydan boya kurulmuş sofralarda birbirinden lezzetli yemekler muhabbet eşliğinde afiyetle yeniyordu. Annemin yemekleri yıllar sonra bile hatırlanacak bir iz bıracaktı misafirlerin gönlünde. Annem de “Ahh! İyi ki Rabbim o kutlu günleri yaşamayı nasip etti. Keşke vakit bereketlenseydi de daha çok yapsaydım.” diyecekti kirpiklerinin ucuna düşen yaşlarla.

Bir destan yazılmaya başlanmıştı ülkemin bir ucunda ve dalga dalga yayılmıştı dünyanın dört bir yanına. O gün insanlığın ruhuna serpilen tohumlar bugün sınırları aşmış, her yerde Muhammedî soluklar hissediliyordu. Bazen bir an-ı seyyale götürüveriyor yıllar öncesine taptaze duygularla…

Dünyada bir evi bile olmadan yaşayacak olan bu yüce ruh bizim küçük evimizi şeferlendirdiği gibi zamanla nice evlerin, gönüllerin imanla şereflenmesine vesile olacaktı. Yaktığı barış ve sevgi meşalesi dünyanın dört bir yanına ışıklar saçacak, nice talihliler o ışıkla yolunu bulacaktı. Sonradan anladım ki onun attığı her bir adım devrin sinesinde açılmış bir boşluğu doldurmaya, dumura uğramış akılları harekete geçirmeye matuf projelerle doluydu. 

O buluşmalar, namazlar, yemekler hep bir gönül olmanın, tevhit ruhu içinde Muhammedî havayı teneffüs etmenin temrinleriymiş. Belki de geleceğin dünyası adına barış ve huzur dolu günlerin çimlendiği zamanlarmış. O günler çok kıymetli günlerdi. Belki Kur’an’a hizmet etme anlamında Eyyub El Ensari’nin (r.a.) yaptığı işin bir gölgesi de bizim evdeydi. Belki de Hz. Hatice annemizin elinde avucunda ne varsa Allah için sarfettiği günlerin bereketi bizim mutfakta yanan ocağa fer veriyordu. 

Etiketler: #POLONYASEBIYELDA#SEBIYELDAPOLONYA#Zeynep Gülşen#ZEYNEPGULSENsebiyelda
SendShareTweet
Önceki Yazı

SÜRGÜN GİBİ BAHAR

Sonraki Yazı

GECİKEN    BAHAR

admin

admin

Benzer Yazılar

GECİKEN    BAHAR
Dergilerimiz

GECİKEN    BAHAR

Temmuz 26, 2025
SÜRGÜN GİBİ BAHAR
Dergilerimiz

SÜRGÜN GİBİ BAHAR

Temmuz 24, 2025
HAYDİ TUT ELLERİMİ
Dergilerimiz

HAYDİ TUT ELLERİMİ

Temmuz 14, 2025
SESSİZ DUVARLAR
Dergilerimiz

SESSİZ DUVARLAR

Temmuz 13, 2025
WŁADYSŁAW KAZIMIERZ BRONIEWSKI
Dergilerimiz

WŁADYSŁAW KAZIMIERZ BRONIEWSKI

Temmuz 12, 2025
Çok Beklenen Şeb-i Yelda 16. Sayısı Çıktı
Dergilerimiz

Çok Beklenen Şeb-i Yelda 16. Sayısı Çıktı

Nisan 25, 2025
Sonraki Yazı
GECİKEN    BAHAR

GECİKEN    BAHAR

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Koşulları Ve Şartları Kabul Ettim Privacy Policy.

Popüler

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
KİTAP İNCELEMESİ “BURUN”

KİTAP İNCELEMESİ “BURUN”

Mayıs 15, 2024
İNSAN NEDEN YAZAR ve NASIL YAZMALI?

İNSAN NEDEN YAZAR ve NASIL YAZMALI?

Mart 7, 2024
Sayı 12

Sayı 12

Mayıs 15, 2024
PİRDAŞ

PİRDAŞ

Ocak 17, 2021
PAYINA NE DÜŞTÜ?

PAYINA NE DÜŞTÜ?

1
AZİZE KATARZYNA

AZİZE KATARZYNA

1
BİR AVUÇ DUA

BİR AVUÇ DUA

1
SAYI 2- AĞUSTOS 2020

SAYI 2- AĞUSTOS 2020

0
GECİKEN    BAHAR

GECİKEN    BAHAR

Temmuz 26, 2025
KÜÇÜK EVİN BÜYÜK HAYALLERİ

KÜÇÜK EVİN BÜYÜK HAYALLERİ

Temmuz 25, 2025
SÜRGÜN GİBİ BAHAR

SÜRGÜN GİBİ BAHAR

Temmuz 24, 2025
HAYDİ TUT ELLERİMİ

HAYDİ TUT ELLERİMİ

Temmuz 14, 2025

Son Yazılar

GECİKEN    BAHAR

GECİKEN    BAHAR

Temmuz 26, 2025
KÜÇÜK EVİN BÜYÜK HAYALLERİ

KÜÇÜK EVİN BÜYÜK HAYALLERİ

Temmuz 25, 2025
SÜRGÜN GİBİ BAHAR

SÜRGÜN GİBİ BAHAR

Temmuz 24, 2025
HAYDİ TUT ELLERİMİ

HAYDİ TUT ELLERİMİ

Temmuz 14, 2025
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Mail: sebiyelda2020@gmail.com

© 2024 By Secret

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız

© 2024 By Secret

Bu web sitesi çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş oluyorsunuz. Ziyaret edin Privacy and Cookie Policy.