Boş ver ey dost boş nâs ile,
Gönlü nâhoş etme değmez.
Dûn’a dair düş, yas ile,
Mürde sarhoş etme değmez.
Ne gelmişse çekmiş elin,
Çekip gitmiş gam u elîm,
Şu nâzenin gönül telin,
Zâile dûş etme değmez.
Senden gider kıyma ân’a,
Kimse geri vermez sana,
Hep incinme pahasına,
Âlemi hoş etme değmez.
Ne tatlı söz, hoş sesine,
Dûn’un her behc köşesine,
Ne müjde ne neşesine,
Kendini cuş etme değmez.
Bak doğrudan gittiğine,
Ta’n ile taş attığına,
Kimin ne laf ettiğine,
Çok fazla gûş etme değmez.
Ömrü geçirme kâm ile,
Her dem ol ehl-i hâl ile,
O’na sarıl bin cân ile,
Dost’tan başka hûbân ile,
Kapılıp nûş etme değmez.