KALP YORULUNCA / ZEBONİSA ASRORA
Kalbin de sessizlige ihtiyacı vardı.
Susmak isterdi belki.
Susabilmek isterdi.
Tüm çevresindeki seslere kendini kapatmak,
Duymamak isterdi.
Yorulmuştu çünkü o seslerden…
Duyacaktı ama,
Duysa daha yorgun düşecekti
Her duyması, her kulak vermesi
Onu daha yorgun, daha bitkin bırakıyordu.
Herbir söz zehir gibi…
Ve ümit dolu bakışlarla baktı etrafa
Panzehir olan sözler nerede,
Ona merhem olan bakışlar,
Ve can kulağıyla dinlenen sohbet-i canan?
Yoktu.
Yorgun düştü yine kalp.
Son bir bakıştı belki bu.
Son kuvvetini toplayıp haykırıştı.
Ama yoktu işte.
Gözleri mi görmez olmuştu kalbin.
Hayır! Yanlış değildi gördüğü
Ona ilâç gibi gelen canan yoktu artık.
Nasıl emin olabilirdi ki bu kadar.
Ondan önce görmemişse,
Nasıl emin olabilirdi ki.
Ondan önce bu tadı tatmamışsa,
Evet tatmıştı o enfes tadı
Duymuştu o altın sesi bir kere
Artık gönül tattığını istiyordu bir kez daha…