Yeknesak duygulardayım yine.
Birikmiş bir sürü, bundan sonra ne olacak?
Kendim demiyor bana hiç bişey lakin.
O söyledi asırlar önce ayniyle aşikar.
Abuk-sabuk konuşmuyor oradan buradan , oyundan, havadan, sudan.
Benim hoşlaşmadığımı biliyor.
Bana hayalden, rüyadan, seraptan bahset lütfen.
Ucu bucağı, başı sonu mümkünse hiç olmazlardan.
Kim söyleyebilir ki bana bu asıl, bu suret.
Bıktım artık yalan kurallardan, nalıncı keseri doğrulardan.
Bıktım artık kimi sevip sevmeyeceğimden ve onu öğrenmekten.
Bıktım artık “Ben kurtarıcıyım, kurtarmaya geldim.” diyenlerden.
Usandım artık haklı çıktığımı fark etmekten.
Nefsime “Estağfurullah.” çekmekten.
Bana bahsetmesin hiç kimse kara kökten.
İki kara ikinin aslında kapkara olmadığından.
Bana okyanusta yürümeyi, bulutlarda uçmayı.
Gördüğüm yerlerdeki manzarayı.
Mavinin minesi, beyazın sinesi.
Şeffaf mı, mat mı yoksa kehribar mı?
Şehla bakmanın ne demek olduğundan, nasıl göründüğünden.
Acıdan bahset mesela yanan ne, yakan ne, ateş ne.
Bilimsel istemiyorum amma, mümkünse hakikatten.
Tuttuğun güneşi anlat, avuçlarının içinde.
Gıdıklıyor mu, öpüyor mu, okşuyor mu?
Mehtabı anlat şakıyan yüzünden.
Göz göze, burun buruna, dudak dudağa.
Yakıyor mu, yalıyor mu, seviyor mu yoksa öpüyor mu?
Kasımdan bahset mesela cemreyle olan yüz günlük firakından.
Biliyorsun “Ayrılık da aşka dahil.” öyle diyor şair.
Toprağın ne menem bir şey olduğunu bir anlayabilseydim eğer.
Bahsederdim sana o zaman.
Kaplumbağa yumurtasında döllenen lale soğanından.
Sarı mı, yeşil mi, kırmızı mı? Necab bişey bilmem.
Bir bilseydim keşke, siyahın karanlık olmadığını.
Bana gerçeklerden bahset, hayallere ait gerçeklerden.
Buseden bahset, temastan.
Gönülden bahset, neye benzediğinden.
Adresi, mevkisi, ikamet ettiği yerden.
Biraz da olsa perdeyi kaldırıversen.
Tanışma, sarılma, görüşme, temas etme imkanımızdan.
Var mı böyle bir usul, yöntem?
Dudaktan bahset, bam teline dokunan cinsinden.
Bana kucaktan, kucak dolusu aşktan.
Sarmaş dolaş bağlanmaktan, yüreğin kılcallarında dolaşmaktan bahset.
Dün gece, yarınki gece hatta bir yıl sonraki gece hep seninleydim seninle.
Dokunmadan, koklamadan, öpüşmeden.
Seninle olmanın ne demek olduğunu anlat.
Ne olur, lütfen.
Kendi dilinden olmasın istemem.
Göz yaşıyla yanan diviti gönül sazından, mürekkebi aşkın kandilinden.
Velhasıl kelam bana bundan bahset.
Söz sultanı Aleyhüsselatı Vesselam’dan.
RC GNCTRK