PERVAZ / Dilara Gözübüyük
Pencere pervazında atıyor yüreğim.
Bir kuş, en tepesinde koca çınarın, başlıyor yıllardır gönlümü kavuran sessizliğin düğümlerini çözmeye. Düğümler çözüldükçe hafifliyor yüreğim. Kulağımı dolduruyor, ahengi sırlara karışan türküsü. Rüzgarla kıvrılıyor notalar, ruhuma sızdığı gibi sızıyor mahir aralıktan.
“Aydınlık yarınlar diyor, bağırıyor sessizliğin ortasına
Kurak kalmış umut bahçesi, yağmur gerek
Yağsın ve yeşertsin hayalleri
Yaklaşıyor mevsim
Ihlamurlar çiçek açmalı
Kokusu karışmalı havaya
Üzerinde kuşlar cıvıldamalı
Lal olmuş yüreğine dokunmalı ve silmeli buğusunu
Ruhunun sokakları karanlığa bulanmış
Aralamalı perdeyi ve sızmasına izin vermeli güneşin
Yakamozlar serpişmeli tozlu raflarına
Rüzgar kurutmalı yastığına akıttığın çaresizliğini
Bir ıslık çalmalı bahara, bir gel demeli
Gel ve bul beni
Gel ve bir yudum suyum ol, dindir susuzluğumu
Gel ve bir ol, benim ol
Sonra çevirmeli gözlerini semaya
Kanat çırpmalı ümit
Göğe yükselmeli ve konmalı yüreğine”