• HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Seb-i Yelda
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Seb-i Yelda
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
KALSAM YABANCIYIM, GİTSEM SÜRGÜN

KALSAM YABANCIYIM, GİTSEM SÜRGÜN

Ağustos 5, 2024
içinde NİYAZİ SANLI
Reading Time: 4 dakika okundu
0

NİYAZİ SANLI

kelebek ve kendisi

ne çok sözüm vardı insanlara

yazık dillerini öğrenemedim

martılar içinde göçmen kuşum ben

kalsam yabancıyım gitsem sürgün

Şiir, şiirlerini çok beğendiğim sevgili dostum Kalender Yıldız’a ait. Üç bölümden oluşan Aysuna isimli şiirin “kelebek ve kendisi” adlı bölümünü alıntıladım ben. Çünkü anlatacağım konuyu en iyi anlatacak alıntı buydu bence. Esasen şiir dışında bir şey yazmaya bile gerek yok ama yazayım.

Hiçkimse doğup büyüdüğü, duygusal bağ kurduğu, bütünleştiği, kültürünü ve kanunlarını tanıdığı toprakları bırakıp yabancı bir ülkede zorunlu olarak yaşamak istemez. Hayatımızın doğal parçası olan doğal afetler, savaşlar, ekonomik ve siyasi krizler insanları başka bir ülkeye göç etmeye zorlar. Bunların en zor olanı -bana göre- siyasi muhaliflerin yaşadığı dramdır.

Siyasi muhalifler fikir sürgünleridir. Tek suçları düşünmek ve fikir üretmektir. Siyasi iktidarların yüzlerine gerçekleri tokat gibi vurmaktır. Son derece muğlak ve göreceli suçlamalara maruz kalırlar. Stalin’den başlayıp Mccarthy veya Saddam’a kadar uzanan listede siyasi muhaliflerin boynuna terörist, vatan haini, dış mihrakların maşası, ajan yaftaları asılagelmiştir.

Kendi ülkelerinde can ve mal güvenlikleri kalmayınca yabancı bir ülkeye iltica etmek zorunda kalmışlardır. Bir kısmı ülkelerine hiç dönememiş ve gurbette hayata veda etmişler, bir kısmı da kahraman olarak ülkelerine geri dönmüşlerdir. Bu tamamen zamanın ruhuna bağlıdır.

Pekiyi de bunların yabancı bir ülkede ruh halleri nasıldır?

Ülkelerinde kalsalar; kendi insanları tarafından anlaşılamamış, dışlanmış, sivil ölüme terk edilmiş, öldürülmesi ve mallarının yağmalanması hak olarak görülmüş bu insanlar yabancıdır. Kendi insanı onu anlamadığı için yabancıdır. Gittiklerinde ise sürgündedirler artık. Siyasi bir sürgün. Ruhen ve bedenen sürgün.

Sürgün nedir peki?

Cevabı Dostoyevski’den alalım, “Dünyanın en zor hissi; kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur.”

Maslow’un ihtiyaçlar listesine göre “ait olma, sevgi, sevecenlik” ihtiyacı üçüncü sırada yer alıyor. Elbette kişinin durumu ve zamanın ruhuna göre ihtiyaçlar listesindeki sıralama değişebilir.

Doğduğun topraklar senin için sadece azap ve acı üretir; gittiğin yerde de yenisindir ve her ikisine de kendini ait hissetmezsin.

Göçmenlerin psikolojisi tam olarak şöyledir.

Bir ağacı köküyle bir başka yere taşıyıp köklerini havada asılı bırakıp orada yeşermesini beklemektir. Yeni yerinde toprakla ne zaman buluşacağı zaman meçhuldür. Buluştuğunda da yabancı bir toprak ve iklimde ağacın tutup tutmayacağı, tutsa bile meyve verip vermeyeceği yine meçhuldür.

Ve her göçmenin aklı daima ayrıldığı topraklardadır; hatta o topraklardan nefret etse ve bir daha dönmeyi düşünmese bile… Her ne olursa olsun bir gün ülkesine döneceği umudunu kalbinde taşımak ister.

Yeni ülkende ne kadar başarılı olursan ol, ne kadar iyi dil bilirsen bil; o toplum seni hiçbir zaman kendisinden kabul etmeyecektir. Bu, sanırım insanın ve toplumların doğasında var.

Madalyonun diğer yüzüne bakarsak…

Büyük medeniyetler göçmenler tarafından kurulmuştur; çünkü onlar hayatta kalabilmek için başarmak zorundadırlar.

“Alıştığımız yolun dışına çıktığımız zaman her şeyimizi kaybettiğimizi düşünürüz ama yeni bir şey ancak o zaman başlayabilir. Hayat varsa mutluluk da vardır. Önümüzde daha çok, çok şey var.” (Savaş ve Barış, Tolstoy) Tolstoy’un bu sözü tam olarak konfor alanın dışına çıkmayı ifade eder. Konfor alanını terk eden bir insanın başaramayacağı hiçbir şey yoktur.

Tolstoy’un söylediği iddia edilen ancak ona ait olmadığını öğrendiğim şu söz de zihnimizde yeni kapıların açılmasına vesile olabilir: “Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.”

Benim kişisel olarak aidiyet duygum yoktur. Çünkü küçük yaşta ailemden ve doğduğum köyden ayrıldım. Dört kere sadece ceketimi alıp ülke değiştirdim. Bütün dünya vatanım, bütün insanlar kardeşim. Artık bu felsefeyle yaşıyorum.

Türkiye’yi ülkem olarak görmüyorum. Kendimi bir millete ait hissetmiyorum. Öfkem ve kırgınlığım çok büyük; ama acıma duygularım daha fazla; insanlar cehaletlerini ve kurnazlıklarını iyi bir şey sanıyorlar.

Tezer Özlü’nün yıllar önce okuduğum bir sözü aklımdan hiç çıkmaz: “Burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi!

Etiketler: # KALSAM YABANCIYIMGİTSEM SÜRGÜN
SendShareTweet
Önceki Yazı

Sonraki Yazı

MÜNTEHA

admin

admin

Benzer Yazılar

HAYAT TEK KİŞİLİKTİR
NİYAZİ SANLI

HAYAT TEK KİŞİLİKTİR

Aralık 10, 2024
DÜNYANIN EN TEHLİKELİ YIRTICISI
NİYAZİ SANLI

DÜNYANIN EN TEHLİKELİ YIRTICISI

Kasım 19, 2024
İÇİMDEKİ İNSANLAR
NİYAZİ SANLI

İÇİMDEKİ İNSANLAR

Mayıs 15, 2024
Sonraki Yazı
MÜNTEHA

MÜNTEHA

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Koşulları Ve Şartları Kabul Ettim Privacy Policy.

Popüler

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
KİTAP İNCELEMESİ “BURUN”

KİTAP İNCELEMESİ “BURUN”

Mayıs 15, 2024
İNSAN NEDEN YAZAR ve NASIL YAZMALI?

İNSAN NEDEN YAZAR ve NASIL YAZMALI?

Mart 7, 2024
Sayı 12

Sayı 12

Mayıs 15, 2024
ŞEB-İ YELDA DENEME YARIŞMASI“YAZSAM, HAYATIM ROMAN OLUR”

ŞEB-İ YELDA DENEME YARIŞMASI“YAZSAM, HAYATIM ROMAN OLUR”

Şubat 23, 2024
PAYINA NE DÜŞTÜ?

PAYINA NE DÜŞTÜ?

1
AZİZE KATARZYNA

AZİZE KATARZYNA

1
BİR AVUÇ DUA

BİR AVUÇ DUA

1
SAYI 2- AĞUSTOS 2020

SAYI 2- AĞUSTOS 2020

0
Çok Beklenen Şeb-i Yelda 16. Sayısı Çıktı

Çok Beklenen Şeb-i Yelda 16. Sayısı Çıktı

Nisan 25, 2025
ŞEB-İ YELDA DERGİSİ 16. SAYISI OKURLARIYLA BULUŞUYOR! 🎉

ŞEB-İ YELDA DERGİSİ 16. SAYISI OKURLARIYLA BULUŞUYOR! 🎉

Nisan 22, 2025
Polonya’nın Milli Şairi: ADAM  MICKIEWICZ

Polonya’nın Milli Şairi: ADAM  MICKIEWICZ

Nisan 18, 2025
BU DA DEĞİL

BU DA DEĞİL

Nisan 17, 2025

Son Yazılar

Çok Beklenen Şeb-i Yelda 16. Sayısı Çıktı

Çok Beklenen Şeb-i Yelda 16. Sayısı Çıktı

Nisan 25, 2025
ŞEB-İ YELDA DERGİSİ 16. SAYISI OKURLARIYLA BULUŞUYOR! 🎉

ŞEB-İ YELDA DERGİSİ 16. SAYISI OKURLARIYLA BULUŞUYOR! 🎉

Nisan 22, 2025
Polonya’nın Milli Şairi: ADAM  MICKIEWICZ

Polonya’nın Milli Şairi: ADAM  MICKIEWICZ

Nisan 18, 2025
BU DA DEĞİL

BU DA DEĞİL

Nisan 17, 2025
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Mail: sebiyelda2020@gmail.com

© 2024 By Secret

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız

© 2024 By Secret

Bu web sitesi çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş oluyorsunuz. Ziyaret edin Privacy and Cookie Policy.