Tuba Toprak
Ne çok sen geçiyor hayalimden
Ne çok d’oluyorsun düşlerime
Bir tek onlar y’akıp yıkmıyor
Söztaşından surlarımı
Çölde kopan kum fırtınası sevişin
H’üzüntümün tüm izleri siliniyor
Yokluğunla yok olmak mı
Yoksa
V’arlığınla y’ârlanmak mı
Sözlerin iki yakasını bir araya getirememek mi özlemek
Ey benim doruklaşan fısıltım
Hangi rüzgara üflesem seni
Hangi şiirime mayalasam
Söküversem yanağından buseni
Kayıp günlerin çetelesine niyet
Müntehamsın neylersin
Kayda alışlarım var senli gülüşlerimi
Bir feyza çizsem gözlerinden
Tüm kuşlar boğulur
Nehir diye salsam saçlarını
Nil Tuna dile gelir
Ne sevdanı ar etmişim
Ne de bıkmışım melalinden
Geceyi içmişim hasretinden
Bundandır katran karası şiirim
Mehtabın uğrarsa soldan
Sabah olmasın nöbetleşirim
Ürkek bakışların duldam
Kasım’ı güzden söker gözlerin
Temmuzlaşır senli duam
İçerlerim düğümlenirse sözlerin
Kördüğümsün hüzmelenen Ai’şemsi sinemden
Müntehamsın neylersin
Vuslat izbelerinde yanık bir bekleme
Umudun ayazında titrercesine
Hacer duasıyla istercesine
Senlenmiş duanın demi başka
Çölde inen nemi başka
Ben seni görünce gökyüzü giyerim
Şal niyetine takarım gökkuşağını
Aşktan derindir aşkın şiiri
Bal diye sunuverir ağu zehiri
Ehven sevdadır kuş kadar cana
Şiiraltım dolu senli hecelerden
Balta girmemiş kelimelerim tutsak
Nasibini almış remsiz gecelerden
Yağmur duası edercesine susak
Daha öpülmemişken öznesinin alnından
Yüklemine yüklenmek yasak
Müntehamsın neylersin.