Merhabalar Şeb-i Yelda’dan.
Edebiyat ve 11.sayımızla dolu bir pazar sabahı geçirdik.
Bir selamlama girişinden sonra bin bir emekle yazılmış kıymetli dostum Mehmet Karadayı beyin bu sayıyla ilgili düşüncelerini aktardık.( Editörden yazısı)
Sonra Ömer Eren beyden Gabriela Zapolska’yı ve onun hayatını, yaşadıklarını dinledik. Ailesinin yalnızlığa ittiği, “sana su bile yok” dedirtecek bir yalnızlığa zorladığı ama tüm bunlara rağmen mücadele ruhuyla hayata tutunmaya çalışan bir Zapolska dinledik.
Bu toplantıda sıcak diyarlardan gelen eskimeyen dostlarımızdan, yazarlarımızdan değerli Dr M.Yurtsever’ de misafirimizdi. Ertuğrul beyin yazdığı, Doktor beyin seslendirdiği “Bizim Şarkımız” yazısını ruhuna uygun mütalaa etti Doktor bey. Kulaklarımızın değil ruhumuzun pasını aldı. Doğuyla Batı’nın sentezini içinde meczetmiş, pırlanta bir neslin ve onun döneminin bugünlerde atılan sağlam temellere bağlı olduğunu hem yazıyla hem de yaşadıklarıyla anlattı Doktor bey.
Programa misafirleri nedeniyle hafif rötarlı katılan Ali Cöre bey de, hayatta her daim mutlu olmanın mümkün olmadığı, zaman zaman “İnkisar”lar da yaşayabileceğimizi ifade eden İnkisar isimli kendi yazısını okudu.
Program daha sonra gençlerden Yuşa beyin hafif saz eşliğinde Türkülerimiz dinlenilerek son bulmuş oldu.
11.sayısını çıkardığımız Şeb-i Yelda dergimizin, 7 yıl önceki ilk gecesinden bugününe kadar emek veren editör Mehmet bey, Dursun beylerden, Nazif hocalardan, Osmanlardan Eneslerden Zafer,Muzaffer,Edip beylere, Türkçeci Mücahit’lerden Sosyal pedagog Ferhan babalara, evini,iş yerini,yurdunu, mekanını açan daha nicelerine kadar hepsine emekleri, gayretleri, teşvikleri ve en ufak her katkıları için teşekkür edildi.
Biz de bu teşekkürü ismi geçen,geçmeyen katkı sağlayan 7’sinden 70’ine tüm Şeb-i Yelda severlere bir kez daha iletiyoruz.
İyi ki varsınız.