EMİN OSMAN UYGUR
Sana du’ağladım bu akşam
Biliyor musun
Hayal kırıklığına bir de
Serin sular serptim Baltık sahillerinden
Ümitlere dokunan alevler sönsün diye
Mihnetten bir gölge ardı sıra
Çilekeş adımlarda hıçkırık sesi
Kim bilir nerde saklı
Gönlü bahar o cennet köşesi
Sana gör’ağladım bu akşam
Biliyor musun
Yokuşa düşen yollara bir de
Bir melek tesbihi düştü dilime
Saldım göğe dilimin yettiğince
Kelebek kanadından renklerle
Hani bir yemin vardı
Duha vaktine bir de ağaran geceye
Ne varsa gelen O’nun hikmeti
“Rabbin sana darılmadı ve seni terk etmedi”
Sana ç’ağladım kendimce bu akşam
Biliyor musun
Gurbetin iç yakan hüznüne bir de
Biliyorum alem kime aitse gün de O’nun
Dakikalar saniyeler saatler
İşleyen ne varsa elinde Kudreti Sonsuz’ un
Mevsimlere o verir ayarı
Ve kış uzun sürer bazen
Ama o ses var ya o ilahi ses
“Lâ tahzen, lâ tahzen”
İnsanı birden kaldırır düştüğü yerden
Çınlatır yeri çınlatır göğü
Bir heyecan sarar başı kutlu Sevr’i
Sonrası hayırlıdır umarım öncesinden
O ki ne alsa kat kat verir inan kulun elinden
—