• HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Seb-i Yelda
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Seb-i Yelda
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
HOŞGÖRÜ, BİR GÜL BAHÇESİNİN ADI..

HOŞGÖRÜ, BİR GÜL BAHÇESİNİN ADI..

Ocak 14, 2021
içinde Serbest Kürsü
Reading Time: 4 dakika okundu
0

Gelirim dediydin… Gelmedin. Gelseydin, burada bahar gelmeden açan çiçekleri gösterecektim sana. Ve yaz gelmeden yetişen meyveleri…

O kadar güzel açıyor ki çiçekler burada. Yüzleri öyle masum, dilleri öyle samimi. O kadar güzel meyveler yetişiyor ki burada. Saçları gün ışığı, gözlerinden sevgi damlıyor her bakışlarında. Bazen yağmur yağıyor yanaklarından şıpır şıpır, inciler dökülüyor gözlerinden pıtır pıtır. Bazen yüzlerinde gökkuşağı beliriyor. Bazen de güneş utanıyor doğmaya, onlar sımsıkı sarılınca dualarına. Ve ardından. Ardından dallar çiçek açıyor, çiçekler meyveye duruyor, bahar geliyor…

Mevsim bilmiyor burada çiçekler, aylar sevgi olunca. İklim bilmiyor meyveler, günler hoşgörü olunca. Aylardan sevgi, günlerden hoşgörü olunca her mevsim bahar kokuyor. Gönüllerde çağlayanlar gibi ferahlık çağlıyor, güller çevresine gülücükler dağıtıyor, gamzeler çakıyor. Bir yaprak hışırtısı. Bir ırmak çağıltısı. Bir kuş cıvıltısı. Sonra tatlı bir meltem. Etrafa gül kokuları yayılıyor…

Hoşgörü, çok güzel ve çok özel bir kelime. İnsanları engince kucaklamak, sımsıcak karşılamak demek. Dayanmak, katlanmak, tahammül etmek demek. Affedilebileceğimiz her şeyi affetmek, farklı düşüncelere saygı göstermek, kusurlara göz yummak demek. Hoşgörü, kabul edilmesi mümkün olmayan düşünceler karşısında yumuşaklıkla hareket; hoşgörü, merhamet etmek. İnsana, mesleğine ve fikrine bakmadan saygı göstermek. Herkesi kendi konumunda kabul ederek, ‘‘Yaratan’dan ötürü yaratılanı sevmek’’ demek.

Hayata hoşgörüyle bakınca insan, hadiseler yumuşuyor. Yapılan iyi hareketler değer buluyor. Ortaya konan güzel işler daha bir iyi görünüyor. Gül yaprağına yazılan gülden ifadeler gibi göz kamaştırıyor. Kumrunun yuvasına dönüşü gibi mutluluk veriyor. Hoş davranışlar güzellikleriyle büyüyor büyüyor, yerlere göklere sığmaz oluyor. Hatalar büyütülmüyor, dikkate alınmıyor, görülmez oluyor. Kusurlar küçülüyor küçülüyor, bir iğnenin deliğine sıkışıp kalıyor, rahatsız etmiyor.

Burada, güzel baktığı için güzel gören, güzel gördüğü için güzel düşünen, güzel düşündüğü için hayatından lezzet alan, birbirinden güzel ve birbirinden değerli dostlar var. Ama ne dostlar! Hoşgörüyle bakanın geniş olur yüreği. Yüreği geniş dostlar. Hoşgörüyü onlarda gördüm ben.. Gelseydin bir bir anlatacaktım sana.. Dikenli gülü herkes görür.. Bakmasını bilip de dikende gül gören ‘’hoşgörü bakışını’’ anlatacaktım sana…

Gelirim dediydin… Gelmedin. Gelseydin burada öğrendiklerimi anlatacaktım sana bir bir. Hoşgörü, iyilikleri iyilikleriyle alkışlayan, düşeni kaldıran el diyecektim. Kötülükleri iyilikleriyle savan, gönüllerden coşan sel diyecektim. Ne baharı belli ne de yazı, kışta çiçek açan dal diyecektim. Hoşgörü, zorda kalmışların haline dil ve en güzeli de, sevgiyi bilenlere gül diyecektim…

Saygı görmek istemeyen, hoşgörü ve müsamaha ummayan var mıdır dünyada? Ya da sevgi beklemeyen? Küçük bir çocuk, yaramazlıklarından ötürü anne ve babasından müsamahalı olmalarını ister. Yerinde duramayan bir öğrenci, okuldaki taşkınlıklarından dolayı öğretmenlerinden hoşgörü bekler. Suçlu, karakolda polislerden, mahkemede hakimlerden af diler. Küçük büyüğünden, müstahdem müdüründen, memur amirinden, asker komutanından her zaman hoşgörü ve müsamaha ister. Kim istemez, etrafında sevgi ve hoşgörü meltemlerinin esmesini? Ve kim beklemez, muhabbet hisleriyle kucaklanmayı?

İnsan için en büyük teselli ve ümit kaynağı affedilmektir, merhamettir, hoşgörüdür. Hepimiz, dünümüzün ve bugünümüzün sevgi, saygı ve hoşgörü ikliminde geçmesini arzularız. Yarınlara da öylesine emin ve endişesiz yürümek isteriz. Ama sevgi de, saygı da, hoşgörü de liyakat ister. İnsanları sevmeyen sevilmeye layık değildir. Başkalarını affetmeyenin af beklemeye hakkı yoktur. Etrafındakileri hoşgörüyle kucaklamayanın müsamahaya liyakati olamaz. Bu dünya etme bulma dünyası değil midir? Eden bulur. Yeren yerilir. Seven sevilir. Affeden affedilir. Hoşgören de hoşgörülür…

Affedilmenin yolu affetmekten geçer. Bağışlamasını bilmeyen bağışlanmaz. Taşlanmaya götürülen bir günahkar karşısında eli taşlı kalabalığa, Hazreti İsa aleyhisselam şöyle seslenmişti:

— İlk taşı, hiç günahı olmayan biri atsın!

Bu sözden sonra artık bu işe kim yeltenebilir? Taşlanacak başı varken, başkasını taşlamaya kim cesaret edebilir?

Affetmenin ve hoşgörmenin ölçüsü bellidir. Bu insani değerler, layık olanlar için geçerlidir. Başkalarının hakkının söz konusu olduğu bir yerde müsamaha göstermek, kimsenin hakkı değildir. İnsanlara acı çektirmekten zevk alan kişileri hoşgörmek ve onları affetmek, insanlığa karşı bir saygısızlıktır.

‘‘Geleceğin dünyası kinin, nefretin, şiddetin, kavganın, savaşın üzerine değil, sevginin, hoşgörünün, birbirimizi kabullenmenin üzerine bina edilecektir.’’ İşte bu yüzden, yeni nesle verilebilecek en büyük armağan onlara hoşgörü bakışını ve affetmeyi öğretmek olacaktır. “Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.” Öğretmen okulda, anne-baba evde çocuğa karşı hoşgörülü olmalı. Eğer bir çocuk hoşgörü ile yaşarsa, sabırlı olmayı öğrenir. Sabır acıdır, meyvesi ise tatlı. Hoşlanmadığına sabredemeyen, hoşlandığını elde edemez ki.

İçimin en iç yanı. Bunları anlatacaktım sana uzun uzun. “Hiç kimseye hor bakma, incitme, gönül yıkma’’ diyen dostlardan; hoşgörüyü bir muska gibi giysisine değil yüreğine takan kahramanlardan bahsedecektim. Sana ümitlerimizi, solmayan günlerimizi anlatacaktım. Açılan kapıları, kapıları açanı. Hoş gelenleri. Hoş bulduk diyenleri. Özlenen gelince, özleyenin gözlerindeki gökkuşağının renklerini anlatacaktım.

Yürek taş gibi olunca kalpler kırılır, gönüller yıkılır. Toprak gibi olunca dostluklar kurulur, güller açılır. O halde saygı toprak, sevgi güldür. Hoşgörü ise bir gül bahçesinin adı.

Gelirim dediydin… Gelmedin. Gelseydin kucaklayacaktım seni doyasıya. Ta gönle uzanasıya. Çayımızı kendi ellerimle her zamanki gibi yine ben demleyecektim. Çay, yalnızlığa hüzün taşır. Sohbete ise muhabbet. Muhabbet demleyecektim. Ve gül bahçesinde hoşgörüyle olgunlaşan muhabbet güllerini anlatacaktım sana…

Yılmaz SADIKLI

Etiketler: BİR GÜL BAHÇESİNİN ADI..HOŞGÖRÜ
SendShareTweet
Önceki Yazı

AYAKKABI

Sonraki Yazı

SEVİYORUM SENİ – KOCHAM CİĘ

admin

admin

Benzer Yazılar

Olga Tokarczuk: Zamanın ve Sözcüklerin Yolcusu
Lifestyle

Olga Tokarczuk: Zamanın ve Sözcüklerin Yolcusu

Ocak 29, 2025
MR. MUTLUKALP İLE AFRİKA ANILARI
Serbest Kürsü

MR. MUTLUKALP İLE AFRİKA ANILARI

Kasım 30, 2024
KİM DAHA
Serbest Kürsü

KİM DAHA

Kasım 21, 2024
SEYR-İ ALEM
Serbest Kürsü

SEYR-İ ALEM

Ağustos 7, 2024
BOŞ TENEKE TANGIRTILARI
SEMİH DEMİR

BOŞ TENEKE TANGIRTILARI

Haziran 18, 2024
ÇAMURLU RÜYA
Serbest Kürsü

ÇAMURLU RÜYA

Haziran 15, 2024
Sonraki Yazı
SEVİYORUM SENİ – KOCHAM CİĘ

SEVİYORUM SENİ - KOCHAM CİĘ

Popüler

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
KİTAP İNCELEMESİ “BURUN”

KİTAP İNCELEMESİ “BURUN”

Mayıs 15, 2024
İNSAN NEDEN YAZAR ve NASIL YAZMALI?

İNSAN NEDEN YAZAR ve NASIL YAZMALI?

Mart 7, 2024
Sayı 12

Sayı 12

Mayıs 15, 2024
ŞEB-İ YELDA DENEME YARIŞMASI“YAZSAM, HAYATIM ROMAN OLUR”

ŞEB-İ YELDA DENEME YARIŞMASI“YAZSAM, HAYATIM ROMAN OLUR”

Şubat 23, 2024
PAYINA NE DÜŞTÜ?

PAYINA NE DÜŞTÜ?

1
AZİZE KATARZYNA

AZİZE KATARZYNA

1
BİR AVUÇ DUA

BİR AVUÇ DUA

1
SAYI 2- AĞUSTOS 2020

SAYI 2- AĞUSTOS 2020

0
Çok Beklenen Şeb-i Yelda 16. Sayısı Çıktı

Çok Beklenen Şeb-i Yelda 16. Sayısı Çıktı

Nisan 25, 2025
ŞEB-İ YELDA DERGİSİ 16. SAYISI OKURLARIYLA BULUŞUYOR! 🎉

ŞEB-İ YELDA DERGİSİ 16. SAYISI OKURLARIYLA BULUŞUYOR! 🎉

Nisan 22, 2025
Polonya’nın Milli Şairi: ADAM  MICKIEWICZ

Polonya’nın Milli Şairi: ADAM  MICKIEWICZ

Nisan 18, 2025
BU DA DEĞİL

BU DA DEĞİL

Nisan 17, 2025

Son Yazılar

Çok Beklenen Şeb-i Yelda 16. Sayısı Çıktı

Çok Beklenen Şeb-i Yelda 16. Sayısı Çıktı

Nisan 25, 2025
ŞEB-İ YELDA DERGİSİ 16. SAYISI OKURLARIYLA BULUŞUYOR! 🎉

ŞEB-İ YELDA DERGİSİ 16. SAYISI OKURLARIYLA BULUŞUYOR! 🎉

Nisan 22, 2025
Polonya’nın Milli Şairi: ADAM  MICKIEWICZ

Polonya’nın Milli Şairi: ADAM  MICKIEWICZ

Nisan 18, 2025
BU DA DEĞİL

BU DA DEĞİL

Nisan 17, 2025
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız
Mail: sebiyelda2020@gmail.com

© 2024 By Secret

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • HAKKIMIZDA
  • Dergilerimiz
  • Serbest Kürsü
  • Kitap
  • Resim
  • Anasayfa
  • Yazarlarımız

© 2024 By Secret

Bu web sitesi çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş oluyorsunuz. Ziyaret edin Privacy and Cookie Policy.