RC GNCTRK
Öğrendim, çok iyi öğrendim.
Dilimi yutmayı, susarak konuşmayı.
Dokunmadan tutmayı, ellemeden koklamayı öğrendim.
Ağlamadan göz yaşı dökmeyi, cayır-cayır yanarken yüreğim.
Onu göğsümde yaşatmayı öğrendim.
Sıfır bedenin, düz insanın ne menem bir şey olduğunu.
Hiç ender hiçim, bir kalbim, bir de naçiz bedenim.
Sevmeyi öğrendim kilometrelerce öteden.
Biliyorum, çok değerli biri değilim ammâ, sevgi dolu bir kalbim.
Getirip, götüren birinin var olduğunu öğrendim.
Ne kadar bahtsızmışım meğer.
Layığı olmadığım bir davayı hakkıyla temsil edemeyeceğimi öğrendim.
Ve hatta edemediğim gibi, bir de engel olduğumu öğrendim.
Ama ne edeyim malzeme bu, Malik-ül Mülk de O.
Sanırım davanın büyüklüğü, kaldırmaya çalışanların küçüklüğüyle ölçülü.
Ancak o zaman gösteriyor Kudret kudretini.
Karıncalar, örümcek, güvercinler vazifedar edildiği gibi.
Ama tekrar bir vazife atfedilirse eğer, belki bu sefer.
Rabbim sakın söyletmesin “ya leytenî.”
Lakin, ne fark eder desem, hata mı etmiş olurum?
Dememiş miydi, bedenimi öyle büyüt ki benden başkası.
Bu da Sıddıkiyet mertebesi.
Bilmiyorum, bilmiyorum cehaletime verin.
Lakin, Ne cennet sevdası, ne cehennem korkusu.
Ümmetim selametteyse eğer cehennem bana gül gülistan olur.
Cümlesini nereye koyacağım bunu da bilemedim.
Çünkü ben, mümin sıfatının ne olduğunu öğrendim.
Sigaram kalmadığında bana bir paket sigara alan Hans’tan nezaketi.
Yaşlı bir sinema sanatçısı Suzanne’den, hadi gel, el ele gezinelim demesindeki dost Meksikalı müzisyen Alfonzo’nun, seni çok özledim dostum dediğinde vefayı.
Beklentisizliğin bir Bad’ı Saba, semti Haremeyn beklentisi olduğunu.
Devri gül, insanı hasbi, kalpleri sevgi dolu nesilleri gördüğüm de daha da inandım.Hayretler içinde seyrettim ve imanımı tazeledim.
Taşsın, taşısın ruhlarınız dağılsın hal diliyle aleme.
Dağıldığınız yerlerde tohum olup bitsin.
Rengarenk nurefşanlar açsın.
Resûlü’s-sakaleyn nuru gezinsin semti çehrenizde.
Sizler Kutsiler ordususunuz, bu Kıtmir de aranızda.
Sizlere bakanlar sizde namı Celil-i Muhammedi görsün dediğinde.
Canım çıksın anlayamadım, anlayamadım.
Ama şimdi-şimdi, tekrar-tekrar işittim, yaşadım ve mutmain oldum.
Yollarına su serpilmişlerin bizatihi şahidi oldum.
Rabbim beni de onlardan eylesin.