Yetimdi…
Babası hayattaydı,
ama yetimdi.
Bir kız çocuğu icin babası ne kadar önemliydi.
Sevgi beklediği, öpülmek koklanmak beklediği
babasından şiddet görmüştü.
Güvenli bağlanma dönemini sağlıklı geçirmediği o
kadar belliydi ki hareketlerinden.
Birlikte geldikleri hemşire hanım kulağıma eğilip
bir şeyler söyledi.
Kadın sığınma evinde kalıyorlardı.
Bu hastaların kaydını tutmazdık.
Adreslerini bize bile vermezlerdi.
Adı Gülin’di.
6 – 7 yaşlarında anca vardı.
Neşeli görünmeye çalışıyordu.
“Hiç bir seyden korkmam ki ben” mesajını vermeye çalışıyor; yerdeki karoları çizgi kabul edip eteklerini savurarak sek sek oynuyordu.
Aslında ürkekliğini belli etmemek için bulduğu bir
çözümdü bu besbelli.
Mezarlikta ıslık çalan adam misali…
Hemşire hanım şikayetleri ile ilgili bir şeyler söyledi.
Onu dinlemiyordum ki…
“O kolay iş dedim.
Bakarız”
Bir balon çıkardım çekmecemden.
Epey bir şisirdim.
“Bak” dedim “Gülin
seninle bir oyun oynayacağız.
Görevimiz balonu yere düşürmemek.
İki kere vurmak da yok.
Düşüren ya da 2 kez vuran yanıyor ve harf alıyor.
Baskaları eşşek oynuyor ama biz kedi oynayalım.
Kedi olan 3 kere miyavlayacak.”
Anlaştık…
Annesinin ve hemşire hanımın şaskın bakışları altında başladık oynamaya.
Önce biraz ürkekti.
Sonra açıldı epey.
Ben de açıldım.
Bir o yana bir bu yana…
Yendim.
Ben kedi oldum, O kedi.
3 kere miyavlattım onu.
Beğenmedim.
Bi 3 kere daha…
Sonra muayene ettim ve
ilaçlarını yazdım.
Yeniden…
Bu kez korkusunu gerçekten yenmis olarak,
eteklerini savura savura,
sek sek oynayarak tam çıkıyordu ki; döndü bana
“Doktor amcaa” dedi
“Seni öpebilir miyim?”
“Elbette öpebilirsin.” dedim.
Koştu geldi.
Islak ıslak öptü yanaklarımdan.
“Ben de seni öpebilir miyim?” dedim
“Eveeet” dedi
Ben de onu öptüm
gözyaşlarımı içime akıtarak…
“Hep gel” dedim.
“Gelmek için hasta olmayı bekleme.”
Naapıyo ki Gülin?
Gelip de beni bulamadıysa üzülmüstür.
Ke(n)di doktoru…
Tek senin baban değil ki Gülin!
Bazı insanlar sevemiyorlar.
Kör gibi…
Sağır gibi…
Bir uzvu eksik gibi…
Sen hep sev Gülin.
Babana inat; kötü amcalara inat hep sev.
Sana azıcık hayatın yaşanmaya değer yanları da olduğunu gösterebildiysem,
sevmeyi, sevgiyi gösterebildiysem,
“Ne mutlu bana!”
Diğer hastaaaa…
Dr.Ekrem YURTSEVER